Böyle bir psikolojinin içine girmek dinimizce yersiz bir durumdur. Çünkü, dünyaya gelen çocukların hangisinin daha hayırlı olacağını ancak Allah (c.c.) bilir. Bilakis doğan çocuğa sevinilecekse belki kız çocuğuna daha fazla sevinmek gerekir. Zira Kur’ân-ı Kerîm’de erkek ve kız çocuklardan bahsedilirken, önce kız çocukları daha sonra erkek çocukları zikredilmektedir. Mesela Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Allah, dilediğine kız, dilediğine erkek evlat verir.”[1]

Birçok hadîs-i şerifte de yine kız evlatlarına vurgu yapılmış ve kız evladı olanların ahiretteki mükâfatlarına ilişkin müjdeler verilmiştir. Bu âyet-i kerîme, kız çocuğunun erkek evlattan hayırlı olduğuna delalet eder. Bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Bir kimsenin bir kız evladı olsa da, onu İslam adabı ile terbiye etse ve Allah’ın kendisine verdiği nimetlerle büyütse, Allah Teâlâ, o kişiyi cehennem ateşinden korur.”[2] Bir diğer hadîs-i şerif ise şöyledir: “Bir kimsenin bir kızı ve üç kız kardeşi olup, onlara ihsanda bulunursa, takvaya sarılırsa cennette ben onunla beraber olurum.”[3] Resûlullah (s.a.v.), bunu söylerken şehadet parmağı ile orta parmağını bir araya getirerek işaret etmiş ve bu kadar yakın olacağını kinaye ile anlatmak istemiştir. Sahabeden bir tanesi “Ya Resûlullah! İki kızı olsa da cennete girer mi?” diye sorduğunda; Resûlullah (s.a.v.), “Bir olsa da yine cennete girer.” buyurdu. Bütün bunlar gösteriyor ki, kız evlat ile erkek evlat arasında fark yoktur. Hatta fark düşünülecekse kız evlat lehinde bu eşitlik bozulabilir. Kız evladı doğdu diye üzüntü duymak şeksiz ve şüphesiz bir câhiliye inancıdır ve İslam ile bağdaşan bir tarafı yoktur.