Emaneti üzerine alan kişi, emaneti sınırları dâhilinde muhafaza etmek durumundadır. Emanetin korunması örf ve âdete göre farklılık arz eder. Örneğin, her malın muhafazası için ayrı bir mekân veya kap vardır. Mesela para ve mücevherin korunacağı kap kasa; at ve benzeri bir hayvanın korunacağı mekân ahır ve ağıllardır. Dolayısıyla emanet bırakılan kişi, kendisine emanet edilen malı örfen o malın korunmasına uygun bir yere koyarsa görevini yapmış olur. Aksi hâlde kusur söz konusudur. Kusur varsa ve mal telef olursa emaneti kabul eden bu zayi olan malı tazmin etmekle mükellef olur.

Soruda sorulduğu şekli ile, mal emaneti kabul eden şahsın kendisine ait mallarının muhafaza edildiği yerden çalınır veya kaybolursa, o malı tazmin etmesi gerekmez. Fakat kendi mallarının veya emaneti bırakan insanın şurada saklayacaksın dediği yerin dışında bir yerde tutarken kaybolur veya çalınırsa o takdirde bu malın ödenmesi gerekir. Allah en iyisini bilir.